''Sana getirdim bu kabukları,
Aşkımın şahitliğini yapsınlar
ve seni inandırsınlar.
Çünkü seni,
bu kabukların
denizi sevdiğinden
daha çok seviyorum.''
'' Onu hiçbir dünya telaşına değişmedim ben, '' dedi Maria, yüzü yerlerde,
'' Bu acımasızlığı hiç anlamayacağım, '' dedi sonra,
Yaşlardan ıslanıp, yanaklarına yapışan saçlarını düzeltti Müjgan şefkatle.
Şefkat... bazen ona en ihtiyacı olanları paramparça ediyor.
Tekrar ağlamaya başladı içi katıla katıla.
Bir süre öyle geçti.
Maria ağladı, Müjgan sustu.
O bir süre saatler gibi geldi ya Müjgan'a, sonra bir anda, aniden susup, aniden hatırlayıp
'' Kabuklar, kabuklara n'oldu acaba?..diye sordu. KABUKLARA N'OLDU?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder