30 Mayıs 2017 Salı

NASIL BİR MAYISTI BU?




Kaç gündür yağan yağmur. Mayıs sonu değil de mart, nisan sanki. Her yere, herkese sinmiş Ramazan sakinliği. Pide kuyruğunda çocukluğa savruluş, daha sofraya oturmadan kenarını yememek hiç olmaz:)
Birileri hem demokrat, hem cumhuriyetçi, hem devrimci, hem de muhafazakarmış. Her şey olmak isteyenlerin hiçbir şey olamamalarıyla son bulan hazin hikayeleri. Aklı selimler ciddiye almamayı uzun süre önce öğrendiler sanırım, darısı geri kalanların başına.

SHELLS





''Sana getirdim bu kabukları,
Aşkımın şahitliğini yapsınlar
ve seni inandırsınlar.
Çünkü seni,
 bu kabukların 
denizi sevdiğinden 
daha çok seviyorum.''



'' Onu hiçbir dünya telaşına değişmedim ben, '' dedi Maria, yüzü yerlerde,
'' Bu acımasızlığı hiç anlamayacağım, '' dedi sonra, 
 Yaşlardan ıslanıp, yanaklarına yapışan saçlarını düzeltti Müjgan şefkatle.
 Şefkat... bazen ona en ihtiyacı olanları paramparça ediyor.
 Tekrar ağlamaya başladı içi katıla katıla.
 Bir süre öyle geçti.
 Maria ağladı, Müjgan sustu.

O bir süre saatler gibi geldi ya Müjgan'a, sonra bir anda, aniden susup, aniden hatırlayıp

'' Kabuklar, kabuklara n'oldu acaba?..diye sordu. KABUKLARA N'OLDU?