12 Haziran 2012 Salı

SEVMEK BAHSİ...

Bir kadını 'onun hiç planlamamış olduğu ' bir anda sevivermek...
O öyle ayakta durup, duvardaki tabloları incelerken, camdan dışarı dalıp bakarken, sonra nedensiz, neşeyle yeniden dönüp sana gülümserken...
İzlendiğini bilmediği bir anda bir kadına, içinden bir dünya akıtmak...

Sevmek böyle bir şeydir belki; bir anın yarılması ve bütün bir zamanın o anın içine akmasıdır. Bütün bir kalbin o ana dolmasıdır...

Bir adamı ' onun hiç planlamamış olduğu ' bir anda sevivermek...
Kalabalıklar içinde çaya bisküvi batırıp yerken, o bisküvinin sana hatırlattığı alçakgönüllü, eski, küçük, temiz şeylerin aniden üşüşüp kalbini ele geçirmesi...
İzlendiğini bilmediği bir anda bir adama, içinden bir dünya akıtmak...

Sevmek böyle bir şeydir belki; birinin, öyle lalettayin yaptığı bir hareketin senin içinde bir yerlere dokunması, olduğu gibi davranan biri içini ısıtırken, bir anın bütün bir kalbe dolmasıdır...

Bir kadını ' hiç planlamamış olduğun ' bir anda sevivermek...
Beyaz bahçe koltuğunda ayakları altında toplu, tüm dikkatini kucağına döktüğü deniz kabuklarını süslemeye vermişken, sonra yüzünü buruşturup eline bulaşan mürekkebe bakarken...
Bir günün içinde, hiç de özel olmayan o anın, aşkı kabullendiğin an olduğunu anlayıvermen.

Bir adamı ' hiç planlamamış olduğun ' bir anda sevivermek...
Masadaki suya uzanırken, yorgun gömleğinin açılan kol düğmesinden görünen bileğine daldiginda, tam da o sırada birilerinin saçmalıklarından bahsederken, o seslerin silinivermesi, niyeyse senin zaman ve mekandan vakumlanıp, o hep hatırlanacak fotoğrafın, aşkla yüzleştiğin an olduğunu anlayıvermen.

Sevmek böyle bir şeydir belki; zamanın içinde gerçekleşen değil de, zamandan ve mekandan bağımsız, olup bitenlere sanki çekiliverdiğin yüksek bir noktadan bakıverdiğinde görebildiğin bir şey...

Sevmek şimdiki zamanla, dünya zamanıyla ilgili bir şey değil belki de...

Sevmek zamansız, ucu bucağı olmayan bir şey belki de...

Hiç yorum yok: