15 Ağustos 2013 Perşembe

DÜĞÜMLERE ÜFLEYEN KADINLAR







‘’ Sadece kadınlar mı üfler düğümlerin üstüne?...’’



Düğümlere Üfleyen kadınlar ilk elli sayfada, zorlayarak, ittire ittire okuduğum kitaplar listemde yerini aldı.

Kitabın konusu için özetle;  geçmiş birkaç yıl içinde, Ortadoğu’da, dört kadının çıktıkları bir yolda, kendilerini bulma hikayesi diyebiliriz. ( Çok satan Arap Bahar'ı hikayelerinin çok satanlar raflarında yerlerini alması; sanırım Mevlana-Mevlevilik'ten sonra sırada bu var)

İçeriğe gelince; beni ilk rahatsız eden ‘’ zorlama ‘’ betimlemeler oldu. Daha doğal bir anlatım yakaladığı bölümler başarılı olmasına rağmen, zaman zaman kullandığı abartılı betimlemelerle zenginleştirmeye çalıştığı dil sadelikten çıkıp samimiyetsizliğe bürünmüş.

Dört kadının tanıştıktan sonraki birliktelikleri, yola çıkışları ve sonrasında yaşanan olayların akışında eksik kalan yerler yüzünden inandırıcılığını yetersiz buldum. Oralarda da biraz abartı ve zorlama hissediliyor.

Kitaptaki bölümlerin tamamı, bir sonraki bölüm merak edilsin diye konulmuş bir cümleyle bitiyor, bana haber programlarında kullanılan sevimsiz  ‘’ az sonra ‘’ cümlesini hatırlattı, akıcı bir roman olmadığı için herhangi bir meraklanma da söz konusu olamıyor maalesef.

Gayret ederek, emeğe saygı diye düşünerek sonuna kadar okudum ama sevemedim.


Hiç yorum yok: